8 Kasım 2013 Cuma

Bebek Radyosu

Sanal dünya turları sırasında rastladığım farklı bir site: Radyo Bebek...
Özellikle çocuklar oyun oynarken ya da bir çalışma yaparken müzikleriyle destek olabilir. Henüz masal saatini dinleyemedim. Biz küçükken Alo Masal hattı vardı, sanırım ona benzer bir uygulama. Önce Yiğit'in üstünde denemeliyim.
Program akışı ise şu şekilde:

Her gün!


00:00 bebekler ve anneler için klasik müzik
01:00 ninniler
02:00 ninniler
03:00 bebekler ve anneler için klasik müzik
04:00 masal saati
05:00 bebekler ve anneler için klasik müzik
06:00 sevilen çocuk şarkıları
07:00 bebekler ve anneler için klasik müzik
08:00 sevilen çocuk şarkıları
09:00 bebekler ve anneler için klasik müzik
10:00 sevilen çocuk şarkıları
11:00 masal saati
12:00 ninniler
13:00 masal saati
14:00 sevilen çocuk şarkıları
15:00 bebekler ve anneler için klasik müzik
16:00 ninniler
17:00 masal saati
18:00 bebekler ve anneler için klasik müzik
19:00 sevilen çocuk şarkıları
20:00 ninniler
21:00 ninniler
22:00 masal saati
23:00 ninniler

Bağlantı için: http://www.radyobebek.com/

1 Kasım 2013 Cuma

Can Sıkıntısı

Doğum izninin ve Zeynep'in sakin bir bebek olmasının verdiği rahatlıkla kendime hobiler edinmeye başladım. Doğum hediyeliklerimi ve hastane odası süslerimizi kendimizin yapmasının verdiği hevesle bir şeylerle uğraşayım bari dedim. Yaptıklarımızın hastanede çok beğenilmesi de bu hevesimi tetikledi.
Birkaç parça keçe alarak başladım işe. Önce İnternet'te bulduğum basit modelleri deneyerek işe başladım. Dikişe olan merakımdan dolayı çok da hoşuma gitti. Gerçi ilk denemelerim çok da güzel şeyler olmadı ama öğrenmem için iyi oldu.

Hastane Çantası

O kadar çok yazı okudum ki hastane çantası ile ilgili, ne gerekli ne gereksiz karar verememiştim uzun süre. Sonra dedim ki “Hastane evimin çok yakınında ve 5 dakika içinde ulaşabiliyoruz öyleyse tatile gider gibi valiz hazırlamaya gerek yok diyerek içgüdülerimle hareket ettim ve çantamı hazırladım. Oğlumun doğumunda birçok eşyayı kullanmadan eve getirip tekrar yıkamak zorunda kaldığımdan kızımın doğumunda daha temkinliydim. Neler mi vardı çantamızda bir bakalım:

Uykusuzluk Gibisi Yok!

Uykuyu çok seven Yiğit artık uykudan köşe bucak kaçar oldu. Bundan dış uyarıcıları çok fazla tanımanın etkisi olduğunu düşünüyorum. Dünkü uyku önerim de ise aramızda geçen diyalog aynen şu şekilde oldu:

Ek Gıda Zamanı

Zeynep kız neredeyse 6,5 aylık oldu bile. Uzmanların uyarısı üzerine ek gıda denemelerimize başladık biz de. Zira, 6. aydan sonra anne sütünün besleyiciliği azalıyormuş ve gecikmiş ek gıda başlangıcında bebeklerin farklı besinleri kabul etmeme, çiğneme-yutma koordinasyonu kurabilme yeteneği gecikme olabiliyor hem de çeşitli vitamin ve mineral ihtiyaçlarını sadece anne sütü karşılayamıyor. Aynı şekilde erken başlanan ek gıdalarsa hem süt üretimini azaltıyor hem de bebeğin yanlış beslenmesine sebep oluyor.

1 Mart 2013 Cuma

Birlikte 3 yıl...

Bugün canımın parçasının üçüncü doğum günü. Birlikte geçirdiğimiz üç yıl öyle çabuk, öyle güzel, öyle dolu dolu geçti ki iyi ki hayatımda diye şükretmediğim bir günüm bile olmadı. Şimdi hep birlikte merakla kardeşini bekliyoruz. Şimdiden "ben abiyim" diye gezinen oğlum eminim çok iyi bir abi olacak.

24 Şubat 2013 Pazar

Deyimleri Canlandırdık


Öğrencilerin Türkçe dersinde en zorlandıkları konulardan biri de atasözleri ve deyimler. Sık sık bunlarla ilgili sözlü çalışmalar yapsak da çalışmalarımızı biraz daha somutlaştıralım dedik. Deyimlerin gerçek anlamlarından yola çıksak da öğrencilerin bakış açılarını değiştirmekte etkili olduğunu düşünüyorum.

Hazır mıyız?

4 yılda hamileliği unutmuş bir anne olarak çok ilginç duygular içindeyim. Ya gerçekten farklı bir hamilelik dönemi yaşıyorum ya da dediğim gibi hamileliği unutmuşum. Yiğit'in hamileliğinde olduğu gibi her hafta internetten haftanın özelliklerini okuyorum ve kendimi yorumlara göre kıyaslıyorum. Bebeğimizin hareketlerini hayretle inceliyorum.

23 Şubat 2013 Cumartesi

Kararsızlık gibisi yok...

Kızımızın gelmesine bir buçuk ay kalmasına rağmen hala bir ismi yok kendisinin. Son kararımız doğduktan sonra özelliklerine ya da yaptıklarına göre bir isim veririz olacak bu gidişle. Eski Türk geleneklerinde olduğu gibi adını yaptığı kahramanlıklarla hak edecek güzel kızım.

Yiğit Eren kız olsaydı ismi Zeynep olacaktı, nedense eskiden beri sıcağım bu isme. Anlamını duyunca eşim de onayladı. (Babasının değerli hazinesi)

Yiğit'e sorduğumuzda "Ece" dedi.  (bildiği tek bebek ismi)

Yağmur ya da Öykü de seçenekler arasında ama bunları da kardeşime beğendiremedim. Eşim Zeynep Yağmur olsun bari diyor ama bu kez iki isim koymamakta kararlıyım. Yiğit'in Eren ismini benimsemesi 3 yılını aldı. :)

İnternette isim arayışına girdiğimdeyse çok ilginç isimlerle karşılaşıyorum ki bazılarını okurken bile zorlanıyorum. Şimdilik her türlü isim önerisine açığız ve duyduğumuz her ismi değerlendiriyoruz. Korkum şu ki öğrencilerimle bir sohbet sırasında ortaya çıkan "Kemal Su" ismini koyacağım ki bu da en son ihtimal olsun lütfen...

Megalomanlık yapıp Canan mı koysam? :)

Her Hafta Keki

Hafta içi yaşanan yemek trafiği ve ne pişirsem kargaşasının ardından neredeyse her hafta Yiğit'le yaptığımız kekimiz. Basitliğinden dolayı artık el alışkanlığı oldu. İçini de istediğimiz gibi çeşitlendirebiliyoruz. Tarife gelirsek:


  • 3 yumurta
  • 2 su bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı süt
  • 1 su bardağı sıvı yağ
  • 2-3 su bardağı un (kıvamına göre)
  • 1 kabartma tozu
  • 1 vanilya
  • Bunlardan sonra istediğiniz herhangi bir malzeme ( 1 paket kakao, damla çikolata, portakal, ceviz, havuz, tarçın... Gönlünüz neli isterse artık.)

22 Şubat 2013 Cuma

Merhaba

Sabah sabah ani alınmış bir kararla ben de blog yazarı olmaya karar verdim, haydi hayırlısı...

Daha önce yazdığım sitem kullanılmaya kullanılmaya zaman aşımına uğrayınca bu blog yazarlığı daha cazip geldi sanırım. Bundan önemli günlük işlerimizi, Yiğit'le olan maceralarımızı, belki eğitimle ilgili çalışmalarımı buradan paylaşacağım.

Sizin öneri ve yorumlarınız elbette çok önemli. Desteksiz bırakmamanız dileğimle...

Canan ERDAL